TERKİB-İ BEND DER MEDH-İ SULTÂN SÜLEYMÂN

Metin: 
Ne hoşdur elde gül-gun câm başda aşk sevdâsı
Gönülde vasl zevki candan cânanlar temennâsı
Gönül bir kaç zaman enduh-i hicrân ile zâr etmek
Yine âheng ile âheng-i bezm-i vasl-i yâr etmek
Ne hoştur ol müsâfir kim sefer azmini cezm eyler
Tutup râh-i tevekkül menzil-i maksûda ‘azm eyler
Bulup sûdun seferden kesb edip ser-mâye-i işret
Dönüp mülküne her menzilde bir tedbîr-i bezm eyler
Ferah-nâk ele kim her nâzenin şeh-bâz-i sayd efgen
Alır saydın olur hoş-vakt ü hurrem mâ’il-i mesken
II
Zihî Sultân-i ruşen-rây mülk-ârâ-yi deryâ-dil
Ki tevfîk-i zafer ikbâle kılmış cevherin kâbil
Binâ-yi ihtimâmından dem-â-dem olmasa muhkem
Tılısm-i din-i hak tuğyân-i küfr ile olur bâtıl
Ulûvv-i iktidarından pey-â-pey bulmasa revnak
Olur nakş-i sâ’âdet safha-i eyyâmdan zâ’il
Şeh-i dünyâ vü din Sultan Süleyman şâh-i âdil-dil
Rızâsın saklayan hem din ü hem dünyâ kılar hasıl
Havâdis def’ine alemde kâdir pâd-şâh oldur
Penâh isterse âlem Husrev-i âlem-penâh oldur
III
Harim-i Hak çerâğı saltanat şem-i şeb-istânı
Riyâz-ı adl servi evc-i rahmet mâh-i tâbânı
Hilâfette velâyet ehlinin himmetli ser-dârı
Velâyette hilâfet tahtının devletli sultânı
Sikender tahtının ikbâl ile makbûl Dârâ’sı
Süleyman mülkinin ispât ile vâris Süleymân’ı
Melâz-i memleket memdûh-i millet mazhâr-i rahmet
Her âfet ref’i her gam çâresi her derd dermânı
Şeri’at ziveri din revnakı İslâm âyîni
Mürüvvet menba’ı insâf deryâsı kerem kânı
Ki her kim her dil ile her ne vasfın kılsa efzûndur
Ana benzer şeh-en-şeh görmemiş tâ devr-i gerdûndur
IV
Şeh-en-şâhi ki gerdûn der-geh-i kadrine çâkerdir
Cemi’-i müdde’âsı feyz-i devletten müyesserdir
Ne ferman kim kılarsa Hak rızâsınâ mutâbıkdır
Ne yan kim azm kılsa bahtına tevfik reh-berdir
Fezâ-yi bâr-gâh-i adlinin a’yân-i makbûlü
Ser-â-ser her biri adline bir pâkize mazherdir
Mukaddem cümleden ol ser-ver-i sâhib-sa’âdettir
Ezelden tineti insâf ü adl ile muhammerdir
Nizâmü’l-‘izz ü ve’l-ikbâl Sultan Veys-i rûşen-dil
Ki dârü’l-mülk-i Rûm envâr-i adliye münevverdir
Gönül vakt oldu ol kutb-i zaman devrinde izhâr et
Ne maksad kim zamanlar bâtın-i pâkinde muzmerdir
Adâlet tinetinin tarzını ol pâk-tenden sor
Nübüvvet hırkasının zevkini Veysü’l-Karen’den sor
V
Şehâ cennet dilerdim Hak müyesser kıldı didârın
Umardım nûr-i rahmet rûzu oldu şem’-i ruhsârın
Murâdım Ka’be idi tavf-i der-gâhın nasib oldu
Çekerdim lâ’l için hasret irişti sem’e güftârın
Kılardım ârzû Hak’dan kelid-i mahzen-i maksûd
Göründü dide-i ümmîdime dest-i güher-bârın
Safâ-yi tal’atın mahv etti gönlümden elem nakşın
Mu’âlec oldu hâtır kalmadı teşvîşi bimârın
Tarik-i izz ü ikbâli itirmiştim olup gâfil
Beni gaflet yuhusundan uyardı baht-i bidârın
Ne tâ’at ecridir yâ ne du’â te’sîridir yâ Rab
Ki matlûbu müyesser oldu mihnetsiz taleb-kârın
Fuzûlî hüsn-i etvâr ile olmuş kurbuna mâ’il
Budur te’siri âlemde hemîşe hüsn-i etvârın
Safâ-yi niyyet ile yok du’â kılmakda taksîri
Du’â olsa riyâsız böyledir elbette te’siri
VI
Binâ-yı devletin tâ devr-i gerdun var var olsun
Medâr ettikçe âlem devletin âlem-medâr olsun
Serây-i himmetin kim halka salmış sâye-i rahmet
Esâsı nusret ü feth ile dâ’im üstüvâr olsun
Metâ’-i irtifâ’-i kadrine bîm-i havâdisden
Hemîşe devlet-i tevfîk-i Hak hısn-ı hisâr olsun
Temâmi-i umûrun her cihetten mûcib-i tahsîn
Cemi’-i hidmetin manzûr-i ayn-i itibâr olsun
Sen olgıl erc-mend-i mülk düşmen kayd-i gam çeksin
Sen olgıl ser-bülend-i dehr hâsid hâr ü zâr olsun
Fezâ-yi buk’a-i Bağdâd adlinden alıp rûşen
Mizâc-i pâkine âb ü hevâsı sâz-kâr olsun
Serîr-i hükm-i Burc-i Evliyâ senden bulup zîver
Safâdan her günü nev-rûz ü her faslı bahâr olsun
Senin vasfınla gün günden bulupdur revnakın nazmın
Benim nazmımla vasfın vird-i ehl-i rüzgâr olsun
Zebân oldukça bir dem gitmesin zikrin zebânımdan
Hayâl-i hidmetin mahv etmesin Hak levh-i cânımdan
Vezin: 
me fâ î lün me fâ î lün me fâ î lün me fâ î lün