KASİDE DER MEDH-İ AYÂS PÂŞÂ

Metin: 
Çehre vü hattın hayâli çeşmimi kılmış makâm
Açmağa Bahreyn’i cem’ olmuş sipâh-i Rûm ü Şâm
Cilve-gâh etmiş gubâr-i der-gehin müjgânımı
Sâhil-i deryâyı tutmuş asker-i Dârü’s-Selâm
Râh-i aşkında sirişkem gösterir her dem habâb
Azm-i râh ettikde leşker resmdir nasb-i hiyâm
Ceng ederler birbiriyle tîğin için hûblar
Resmdir leşkerde sular üzre kılamk izdihâm
Serv lâf-i hüsn eder göster kıyâmın men’kıl
Baş çeken ser-keşlerin def’ine vâcibdir kıyâm
Koyma zülfün düşmeğe mâh-i ruh-i rahşânına
Kıl müşa’şa’ mülkünün sâhirlere seyrin harâm
Gönlümü gör dîdeden geh kan geh kan içer
Medd ü cezrini temâşâ kıl bu deryânın müdâm
Dil evine revzen aç sînem delip tîğinle kim
Muntazırdır feth-i râh-i Ka’be için hâs u âm
Ey gönül devrân çekip gerdûna Keyvan mahmilin
Şems’den Mirrih’e vermiş tevsen-i zerrîn-ligâm
Çerh kalkanını zerrin kubbe etmiş mihrden
Mâh-i nev tîğin şafaktan eylemiş gül-gün niyâm
Feth esbâbını yükletmiş katâr-i hefteye
İhtiyât üzre olup görmüş sefer kaydın tamâm
Gâliba Sultân-i Divân-ı Kazâ hükm eylemiş
Kim vere Dârü’s-Selâm’a düşmen-i ser-keş selâm
Hâkim-i Takdîr’den devrâna olmuş emr kim
Ede milk-i Basra’yı mahrûsa-i Bağdâd’a râm
Bağlamış himmet bu fermânı ser-encâm etmeğe
Hazret-i Pâşâ-yi Keyvan-kadr ü gerdûn-ihtişâm
Ser-firâz-i âkıbet-Mahmûd u kutb-i râst-rev
A’del-i akrân Ayâs-i nik-rây ü nik-nâm
Ol Mesihâ-dem ki emvât-i elem ihyâsına
Hâk-i der-gâhındadır keyfiyyet-i yuhyi’l-izâm
Halladallahümme tekrîmen lena ibâlehu
Ahsenallahümme fî-eyyâmihi hâle’l-enâm
Ey gubâr-ı der-gehinden kadr-i gerdun âriyet
V’ey furûğ-i mihr-i rûyundan safâ-yi subh vâm
Devrden hâsıl bana dâ’im neşât-i müstezâd
Bahttan rûzî sana peyveste câh-i müstedâm
Câm-i bezm-i rezmin içmekten dil-i düşmen kebâb
Def’-i nâr-i kahrın etmekte hayâl-i hasm hâm
Her şu’â-i hancerin berk-i fenâdan bir şerer
Her sadâ-yi nâvekin mülk-i ademden bir peyâm
Ömrlerdir katl-i a’dâdan ecel çekmiş elin
Anı divân-i kazâdan tîğin etmiş iltizâm
Hak Te’âlâ’dan sana feth-i dem-â-dem lûtf-i hâs
Senden ehl-i âleme lûtf-i pey-â-pey feyz-i âm
Rezm-gâhında mizâc-i tîğ u tab’-i rumhunu
Muhtelif kılmış tarîk-i iftirak u iltiyâm
Çalışıp her bir adûnu tîğin ettikçe iki
Her iki bir olmağa rumhun kılar ikdâm-i tâm
Kasd-i fethi mülk kılmışsan mübârekdir bu rây
Azm-i def’-i düşmen etmişsen müyesserdir bu kâm
Çok zamânlardır ki sayd-i merdüm-i tüccâr için
Reh-güzâr-i Hind’e kurmuştur hisâr-i Basra dâm
Anda kanlar yutturupturlar tereddüd ehline
Geldi ol dem kim çeke tîğin olardan intikâm
Deprenen asker midir ya Dicle’dir Bağdâd’tan
Eyleyip tuğyan Cezâyir’den yana kılmış hırâm
Tutmak olmaz böyle seyl-âbın onun hâşâk ile
Kılmasınlar men’ine ehl-i Cezâyir ihtimâm
Yel bıraktı Hind deryâsına azmından haber
Titredi deryâ mehâbet Hind subhun kıldı şâm
Kıldı Kutbü’l-mülkü tahrîkin yerinden münharif
Gitti havfınla Nizâmü’l-Mülk mülkünden nizâm
Vehm-i tîğin eyledi ehl-i Fireng’i zerd-reng
Kıldı gerd-i leşkerin sahrâ-yi Hind’i müşg-fâm
Müşg söylersem sipâhın gerdine kılmam hata
Çün Fuzûli hasteye andan mu’attardır meşâm
Tâ şeb ü rûz ihtilâfiyle mukarrerdir medâr
Tâ meh ü hur-şîd devrânında mümkindir devâm
Var ümîdim hâb-i gafletten hasûdun durmayıp
Bahtını bîdâr ede tevfik-i Hayy-i lâ yenâm
Vezin: 
Fâilâtün Fâilâtün Fâilâtün Fâilün