KASİDE DER MEDH-İ HAZRET-İ FAHR-İ KÂİNAT

Metin: 
Çeker bî-rahmlar yanında her sa'at zeban hançer
Günahım sâbit eyler ölmeğim hâtır-nişan hançer
Zülâl-i vaslına leb-teşneyim bir Türk-i bed-hûyun
Kim andan katre-i âb istesem tartar revân hançer
Verir pervâne öz cânın sana çün ihtiyar ile
Ne hacet şu'leden ey şem' çekmek her zamân hançer
Hazer kil gezme çok pervâsız ey bûlbûl ki katlin' cin
Dikenden dâmeni allında ki İmiş gül nihan hançer
Mü j en kanım döküp gamzen alır canım aceb sanma
İşitir dökse kan ok âdetidir alsa can hançer
Kaşınla gözlerindir her taraf yatar nizâ üzre
Çekiptir birbirine iki ser-hoş Türkman hançer
Hayâl-i gamzen ile beş ki râhat gitti cismimden
Sanarsın pehlû-yi canımdadır her üstühan hançer
İletsem hançerin şevkim kabre her bahar olgaç
Olur sebze yerine hâk-i kabrimden ayan hançer
Kocar zerrin kemerle belini veh bu ne tâli'dir
Ki altın kuvvetiyle böyle olmuş kâm-rân hançer
Hayâli gözdedir kirpiklerin depretme ey merdüm
Edeb şartı değil mihmâna çekmek mîz-bân hançer
Göz açıp bû-sitâna hatt-i sebzinsiz nazar kılsam
Görünür gözlerime sebze-i her bû-sitan hançer
Dehânın yok demişler söyle bu güftâr kandandır
Belin peydâ değildi kanda tutmuştur mekân hançer
Muhal-i akldır kim ola müjgânın kimi hunî
Eğer üstâd elinden su yerine içse kan hançer
Ruh-i zerdim saliptir hançerin'gözgüsüne aksin
Veya simin bilekte tuttuğundur zer-nişân hançer
Zebân-i tîz ile ortaya girmiş muttasıl gûyâ
Olam der mâdih-i Peygam-ber-i Âhir-zemân hançer
Şeh-en-şâhî ki tîğ-i âb-darı zâhir oldukda
Elinden saldı Husrev nîze vü Nûşirevân hançer,
Yemen'den baş çekende mehçe-i râyât-i ikbâli
Bıraktı tîre toprağa şeh-i Hindû-sitân hançer
Saf-ârâ-yi mesaff-i Bedr'dir izhâr-i mu'cizde
Şikâf-i perniyân-i Bedr için kılmış nişan hançer
Adû-yi câhının kat'-i hayâtiyçin çeker her ay
Gılâf-i lâciverdîden hilâl-i âs-man hançer
Seher-feyzî ki dün tek tîre kılmazdı dil-i safın
Güneş tek kasdına çekseydi bin nâ-mihr-bân hançer
Sâhi-tâb'i ki ruhsârı siper tek cin bırakmazdı
Eğer kasdına çekseydi kamu ehl-i cihan hançer
Olurdu dîde-i bed-bîne izhâr-i nübüvvette
Anun gönderdiği her nâme-i mu'ciz-beyân hançer
Gazâlarda du'â-yi cevşenine çâre kılmazdı
Özün her nice kılsa tecrübe tîr imtihan hançer
Eyâ Şâhî ki dâ'im hancer-i şer'in nizâmiyçin
Çekiptir bin şeh-en-şeh tîğ ü bin sâhib-kıran hançer
Eğer nâmus-i şer'in olmasaydı halka müstevlî
Ne bir pür-dil çekerdi tîğ ü ne bir pehlevân hançer
Nâkiz-i hükmünün kat'-i fesâdiyçin eliflerden
Kelâmu'llah bî-hadd tîğ çekmiş bî-kerân hançer
Münâfık edebilmez şer'ine medhal ki çevrende
Melâ'ik perr ü bâlin görse eylerdi gümân hançer
Bi-hamdi'llâh ki hâlâ dîde-i bed-hâha na'tinden
Fuzûli nazmının her satrıdır bir cân-sitân hançer ,
Zebân-i hâmesi isbât-i i'câzında küffâre
Gehî dil-dûz nâvek gösterir geh hun-feşân hançer
Şefî'ül-müznibînâ mahşer eyyâmı ki dûzahdan
Çeker her şu'le mücrim kasdına bir bî-emân hançer
Budur ümmîd kim mahfûz olam hısn-ı penâhında
Gılâf içre nitekim saklanır görmez ziyan hançer
Vezin: 
Me fâ î lün / me fâ î lün / me fâ î lün / me fâ î lün