KASİDE DER MEDH-İ HAZRET-İ ŞÂH-İ VELAYET

Metin: 
İrişti vakt ki fasl-i hazân-i nâ-hemvâr
Kıla'su tek harekâtın müzâhim-i eşcâr
Sipâh-i bchmen ü dey lâle vü gûi esbabın
Hücum eyîeyüben gâret eyleye ne ki var
Çemen zariflerin rence-hâtır eylemeğe
Nesîmden ola zâhir sülûk-i nâ-hemvâr
Hevâ muhalefetinden tapılmaya mutlak
Mizâc-i nâmiyede i'tidaldcn âsâr
Sabâ letâfet ile gül-şen içre sâylr iken
Bula zamâne sabâ tek tagayyür-i etvâr
Açıp ta'arruz elin zenıherîr eşcâra
Ne berg kala bu gâret t e bû-sitanda ne bâr
Hoş ol ki tuta bu mevsimde gûşe-i uzlet
Tereddüt etmeye mutlak karâra vere karâr
Huzûr ilen gire bir künce ibtidâ-yi hazân
Sürûr ilen çıka bir bağa ibtidâ-yi bahar
Arada bilmeye bârân ü berf ü bâd nedir
Yetirmeye eser-i devr hâtırına gubâr
Ana refik hemân bir kitâb ola bir saz
Ana nedîm hemîn bîr kadeh ola bir yâr
Benim bunun kimi eyyâmında serasîme
Esîr-i dârn-i belâ vü sitem garîb-i diyar
Ne seyr kılmağa pergâr tek tenimde tüvân
Ne nokta tek bir arada oturmağa yer var
Hezâr gam müteveccih bana bu hem bir gam
Ki yok durur gam-i dil zâhir etmeğe gam-hâr
Ne bir refik ki hem-derd olam men-i miskîn
Ne bir tabîb ki derd-i dil eyleyem izhâr
Hazân içinde kalan gül budağıyım ki hevâ
Bana şikest verip kalmışını bürehne vü har
Kimi ki dost dedim çıktı düşmen-i cânım
Kimi ki yâr dedim oldu âkıbet ağyar
Bu fakr ilen ki benim rahâtım durur müşkil
Bu hâl ilen ki benim dirliğim durur düşvâr
Meger meded kıla ol pâd-şâh-i kişver-i ilm
Ki ilmidir kamu eşyâya vâkıf-ı esrâr
Şeh-i serîr-i Necef âf-tâb-i evc-i şeref
Aliyy-i âli-i a’lâ kasîm-i cennet ü nâr
Ümîd var ki bir şemme-i inâyet ilen
Müceddeden vere lutfu teselli-i men-i zâr
Ri’âyetimi rücu’ ede pâk nutfesine
Yegâne Seyyid-i arş-âsitan ü kuh-vekâr
Muhammed-i Necefiyy ü yegâne-i sânî
Ki sûret-i Hak’adır zât-i pâki âyine-dâr
Bülend-mertebeyi kim uluvv-i kadrinden
Harîm-i der-gehine Cebre’il bulmaz bâr
Eyâ bülend-nazar mâh-i âf-tâb şer
Ki re’yi pakin ilendir mürûr-i dehre medâr
Safâ-yi meşrebine i’timâd eyleyüben
Bir iki nükte beyân eyleyem men-i efgâr
Teneffür eyleme kim bî-kesim men ü bî-kes
Özüdür öz sözüm arza eyleyen nâ-çar
Şehâ ben ister idim bir zevâlsiz sâye
Kim anda olmaya mutlak mazarrat-i eşrâr
Sana yetirdi beni hâdi-i reh-i tahkîk
Dedi budur ki dilersen yitirmegil zinhâr
Bu gün ümid ile bir ömrdür ki der-gehine
Bırakmışım ser-i ihlâs ü sıdk leyl ü nehâr
Ümîd var ki ümidim olmaya hırmân
Ümîd var ki ikbalim olmaya idbâr
Cemi-i ehl-i cihâna bu nükte rûşendir
Ki Müslim ehl-i sa’âdet olur şâkî küffar
Tamâm-i zümre-i İslâm’a hem mukarrerdir
Ki cümleden yeğ olur Âl-i Ahmed-i Muhtâr
Bu hem muhakkak oluptur cemî-i sâdâta
Ki sensin Ahmet-i Muhtâr nesline ser-dâr
Delîl-i vâzih ilen vâzıh oldu kim sensin
Güzîn-i ehl-i cihân melce’-i sıgâr ü kibar
Gerek ki sen olasın cümle-i cihâna penâh
Gerek ki sen olasın ehl-i fakra istihzâr
Eger tarîk-i mürüvvet sana hem olmasa resm
Hakikatinde vefâdan tapılmaya âsâr
Aceb yok eylesem ikrâh ehl-i imândan
Cemî’i zümre-i İslâm’dan olup bî-zâr
Necef’de bağlamayan Hak hidmetine kemer
Gidip Firenk diyârına bağlayam zünnâr
Belâların çeküben dönmeyip tarikından
Tutup tarîk-i sülûk-i Muhacir ü Ensâr
Beni tarikına ihlâs-i pâk ü sıdk-i dürüst
Çekip durur ki sana candan etmişim ikrâr
Eger günâh ise ihlâsım eyleyem tevbe
Ve ger hatâ ise sıdkım kılayım istiğfâr
Eger kabûl ve ger nâ-kabûl hidmetine
Özümü ben sanırım bir kemîne hizmet-kâr
Eger tarika-i hidmetde kılmışım taksîr
Ve ger kapında tapıp behre etmişim inkâr
Bana haram ola râhat ki tapmışım senden
Ve ger ne hasma müvekkel Müheymin-i Cebbâr
Şehâ Fuzûli-i üftâde hâk-i râhındır
Hemîşe nakd-i hayâtı senin yolunda nisâr
Deme ki mülke heves ede yoksa mâla tama’
Ne mülk ü mâle bakar dîde-i ulû’l-ebsâr
Esîr-i dâm-i belâdır ve ger ne zîver için
Teveccüh etse degil ana dâr-i dünyâ dâr
Müdâm tâ felek-i tîz-gerd dâ’irdir
Hemîşe tâ ki tapa emr-i âlem istimrâr
Seni ki cümle-i âlemde ferd-i kâmilsin
Penâh-i emn ü emânında saklasın Settâr
Vezin: 
Mefâ ilün / fe ilatün / mefâilün / feilün(fa’lün)